İngilizce filler hem başlangıç hem de üst seviye öğrenciler için yazı ve konuşma açısından son derece önemlidir. İngilizce fiillerin 2. ve 3. halleri bilinmesi ise hem daha rahat konuşmayı hem de yazmayı sağlayacaktır. İngilizce fiillerinin tam olarak bilinmemesi ile birlikte tam olarak cümle kurulması mümkün değildir. Fiil, İngilizce cümlelerin kurulması için mutlaka gereklidir. Türkçede görülen fiillerin ek almasına rağmen İngilizcede fiiller ek almak yerine şekil değiştirmektedirler.
Bu bakımdan fiiller geçmiş zaman kullanımına göre düzenli ve düzensiz olmak üzere fark göstermektedirler.
İngilizce Düzenli Fiiller Nedir?
İngilizce düzenli fiiller Türkçede görülen fiilin yalın halinin ek alması ile ikinci hale dönüşen fiilleri ifade etmektedir. Buna göre fiilin asıl yapısı korunurken -d, -ed ve -ied gibi ekler alarak başka bir zamanı karşılamaktadır. Burada kullanılan harfler ise fiilin hangi harfle bittiğine yönelik değişkenlik göstermektedir.
Şayet fiil sesli harf ile bitiyorsa bu durumda -d ekini almakta, sessiz harf ile bitiyorsa -ed ekini almaktadır. Değişen bir harf ile bittiği durumlarda ise -ied ekini almaktadır.
Simple present tense’de fiillerin kullanımı için yani geniş zamanda fiil çekimlemesi yapmak için ise he, she, it öznelerinin kullanılması gerekmektedir. Geniş zamandaki fiillerin düzensiz halleri bulunmamaktadır.
Ayrıca Future Tense konu anlatımı bilgilerine bakabilirsiniz.
İngilizce Düzenli Fiillerin 2. ve 3. Halleri
İngilizce düzenli fiillerin 2. ve 3. halleri -d, -ed ve -ied ekleri getirilerek past ve past participle halleri olarak kullanılmaktadır. Yani ikinci ve üçüncü halleri aynı ekler ile yapılmaktadır. İngilizcede en yaygın kullanılan düzenli fiillerin halleri ise şöyledir;
arrive arrived (varmak, ulaşmak)
ask asked (sormak)
attend attended (katılmak)
call called (telefon etmek; çağırmak, isimlendirmek)
carry carried (taşımak)
decide decided (karar vermek)
destroy destroyed (yok etmek, yıkmak)
die died (ölmek)
drop dropped (düşürmek, atmak)
enjoy enjoyed (sevmek, hoşlanmak; zevk almak)
explain explained (açıklamak)
inish finished (bitmek, bitirmek)
fix fixed (tamir etmek, ayarlamak)
follow followed (takip etmek)
grab grabbed (elinden kapmak)
happen happened (olmak, vuku bulmak)
help helped (yardım etmek)
jump jumped (atlamak, zıplamak)
kill killed (öldürmek)
laugh laughed (gülmek)
like liked (sevmek, hoşlanmak)
listen listened (dinlemek)
notice noticed (farketmek)
obey obeyed (uymak, itaat etmek)
occur occurred (olmak, vuku bulmak)
offer offered (teklif etmek)
order ordered (emretmek; ısmarlamak)
open opened (açmak)
paint painted (boyamak; resim yapmak)
save saved (kurtarmak; para biriktirmek)
share shared (paylaşmak)
smile smiled (gülümsemek)
start started (başlamak)
stay stayed (kalmak)
stop stopped (durmak)
study studied (ders çalışmak, incelemek, tahsil etmek)
supply supplied (sağlamak, tedarik etmek)
talk talked (konuşmak)
try tried (denemek; çalışmak, uğraşmak)
turn turned (dönmek, döndürmek)
use used (kullanmak)
visit visited (ziyaret etmek)
İngilizce Düzensiz Fiiller
İngilizce düzensiz filler düzenli fiiller gibi -d, -ed ya da -ied eki almadan, ikinci halleriyle ya da tamamen değişerek kullanılmaktadırlar. İngilizce öğrenenler için en zorlu kısım düzensiz filler olmaktadır ancak bolca pratik ile öğrenilebilmektedirler.
İngilizce Düzensiz Fiillerin 2. ve 3. Halleri
İngilizce düzensiz fillerin 2. ve 3. halleri en sık kullanıma göre şöyledir;
e (olmak) was / were been
become (olmak) became become
begin (başlamak) began begun
bite (.ısırmak, sokmak) bit bitten
blow (esmek, üflemek) blew blown
break (kırmak) broke broken
bring (getirmek) rought brought
build (inşa etmek) built built
burn (yakmak, yanmak) burnt /burned burnt/burned
buy (satın almak) bought bought
catch (yakalamak) caught caught
choose (seçmek) chose chosen
come (gelmek) came come
cost (mal olmak) cost cost
cut (kesmek) cut cut
dig (kazmak, çapalamak.) dug dug
do (yapmak) did done
draw (çizmek, çekmek) drew drawn
lay (döşemek, yumurtlamak) laid laid
lead (liderlik etmek, yol açmak) led led
learn (öğrenmek) learnt/learned learnt /learned
leave (ayrılmak; bırakmak) left left
lend (ödünç vermek) lent lent
let (izin vermek) let let
hrow (atmak, fırlatmak) threw thrown
understand (anlamak) understood understood
wake (uyanmak) woke waken
wear (giymek) wore worn
win (ödül, sınav, vb. kazanmak) won won