İngilizce Deyimler ve Atasözleri

Şubat 26, 2024

Bildiğiniz üzere, Türkçede birçok atasözü ve deyim mevcuttur. Çok değişik ve derin anlamları olan bu cümleler sadece Türkçeye özgü değil, aynı zamanda bu deyimlerin benzerleri diğer dillerde de mevcuttur. Peki hiç düşündünüz mü İngilizce deyimler ve atasözleri nasıldır?

İngilizce Deyimler, Atasözleri ve Anlamları

Bu makalede size en çok kullanılan İngilizce deyimler ve atasözlerinden bazı örnekler sunacağız.

  • You can’t judge a book by its cover. (Bir kitabı kapağına göre yargılayamazsın.)
  • Good things come to those who wait. (İyi şeyler onu bekleyenlere gelirler.)
  • If you want something done right, you have to do it yourself. (Eğer bir şeyin doğru yapılmasını istiyorsan, onu kendin yapmak zorundasın.)
  • You can lead a horse to water, but you can’t make him drink. (Bir atın suya gitmesine önderlik edebilirsin, ama ona su içiremezsin.)
  • A chain is only as strong as its weakest link. (Bir zincir, ancak onun en zayıf halkası kadar güçlüdür.)
  • One man’s trash is another man’s treasure. (Bir erkeğin çöpü başka bir erkeğin hazinesidir.)
  • If you can’t beat ’em, join ’em. (Eğer onları yenemezsen, onlara katıl.)
  • All good things must come to an end. (Bütün güzel şeylerin bir son vardır.)
  • Don’t bite the hand that feeds you. (Seni besleyen eli ısırma.)
  • Easy come, easy go. (Kolay gelen, kolay gider.)
  • Practice makes perfect. (Pratikler mükemmel yapar.)

Gördüğünüz gibi, Türkçeye çok benzer atasözleri vardır. Bazı Türkçe Atasözlerinin de İngilizce Karşılıkları olmasına rağmen genelde tam olarak aynı anlam karşılığını bulmadığı zamanlar daha yoğundur. Deyim ve Atasözlerimize örneklerimizle devam edelim.

İngilizce Deyimler ve Atasözleri
İngilizce Deyimler ve Atasözleri

İngilizce Deyimler, Atasözleri ve Anlamları Örnekleri

  • If it ain’t broke, don’t fix it. (Eğer kırık değilse, düzeltme.)
  • You can’t always get what you want. (Her zaman istediğini alamazsın.)
  • Never look a gift horse in the mouth. (Hediye bir atın ağzına asla bakma.)
  • A picture is worth a thousand words. (Bir resim binlerce kelimeden değerlidir.)
  • Keep your friends close and your enemies closer. (Arkadaşlarını yakın, düşmanlarını daha yakın tut.)
  • A watched pot never boils. (İzlenilen kap asla kaynamaz.)
  • You can’t make an omelet without breaking a few eggs. (Bir kaç yumurta kırmadan bir omlet yapamazsın.)
  • There’s no such thing as a free lunch. (Ücretsiz öğle yemeği diye bir şey yoktur.)
  • Fortune favors the bold. (Şans cesurlara iyilik yapar.)
  • The squeaky wheel gets the grease. (Gıcırdayan tekerlek yağlanır.)
  • When in Rome, do as the Romans. (Roma’dayken Romalıların yaptığı gibi yap.)
  • The pen is mightier than the sword. (Kalem kılıçtan daha keskindir.)
  • Two wrongs don’t make a right. (İki yanlış bir doğru yapmaz.)
  • The grass is always greener on the other side of the fence. (Çitin diğer tarafındaki çim her zaman daha yeşildir.)

İlginizi çekebilir: İngilizce Diyaloglar 2 Kişilik Uzun

İngilizce Deyimler ve Türkçe ve Anlamları

İngilizce Deyim Türkçe Anlamı
A piece of cake Çocuk oyuncağı
Break the ice Aradaki buzları eritmek
Hit the hay Uyumak
Burn the midnight oil Gece yarılarına kadar çalışmak
Kick the bucket Hayata veda etmek
Bite the bullet Zor bir durumla yüzleşmek
Cost an arm and a leg Çok pahalıya mal olmak
Cry over spilled milk Boşuna üzülmek
Kill two birds with one stone Bir taşla iki kuş vurmak
Throw in the towel Pes etmek
Barking up the wrong tree Yanlış izlenimde olmak
The ball is in your court Şimdi sıra sende
Burn bridges Geçmişi arkada bırakmak
Hit the nail on the head Tam isabet
Jump on the bandwagon Modaya uymak
Let the cat out of the bag Sırrı ifşa etmek
It’s raining cats and dogs Bardaktan boşalırcasına yağmur yağıyor
Spill the beans Sırrı açıklamak
Burn the midnight oil Gece geç saatlere kadar çalışmak
Don’t cry over spilled milk Olmuş bitmiş şeylere üzülme

En Çok Kullanılan İngilizce Deyimler ve Atasözleri

  1. Kill two birds with one stone
    • İki kuşu bir taşla vurmak
  2. Piece of cake
    • Çocuk oyuncağı, kolaylıkla yapılabilir
  3. Break a leg
    • Şans dileği, umarım başarılı olursun
  4. Cost an arm and a leg
    • Pahalıya mal olmak
  5. Bite the bullet
    • Zor bir durumla başa çıkmak, dayanmak
  6. Hit the nail on the head
    • Tam isabet, doğruyu söylemek
  7. Burn the midnight oil
    • Gece geç saatlere kadar çalışmak
  8. Once in a blue moon
    • Çok nadir, nadiren
  9. The ball is in your court
    • Sıra sende, senin kontrolünde
  10. Actions speak louder than words
    • Davranışlar sözlerden daha çok şey anlatır

Günlük Hayatta Kullanılan İngilizce Deyimler ve Anlamları

Günlük hayatta sıkça kullanılan İngilizce deyimler ve Türkçe anlamları:

  1. Break a leg
    • Türkçe Anlamı: Şans dileyen bir ifade, başarılarını dile getirir.
  2. Hit the hay
    • Türkçe Anlamı: Uyumak, yatağa gitmek.
  3. Cost an arm and a leg
    • Türkçe Anlamı: Çok pahalı olmak, bir servet tutmak.
  4. Bite the bullet
    • Türkçe Anlamı: Zor bir durumu cesurca kabul etmek ya da karşılamak.
  5. Burn the midnight oil
    • Türkçe Anlamı: Gece geç saatlere kadar çalışmak, gecelemek.
  6. Jump on the bandwagon
    • Türkçe Anlamı: Popüler olan bir şeye katılmak, trendi takip etmek.
  7. Hit the nail on the head
    • Türkçe Anlamı: Doğruyu söylemek, tam yerine vurmak.
  8. Break the ice
    • Türkçe Anlamı: İlk sohbeti başlatmak, ortamı yumuşatmak.
  9. The ball is in your court
    • Türkçe Anlamı: Sıra sende, karar senin elinde.
  10. Spill the beans
  • Türkçe Anlamı: Sırları açığa vurmak, her şeyi anlatmak.
  1. Piece of cake
  • Türkçe Anlamı: Çok kolay, zor olmayan bir şey.
  1. Let the cat out of the bag
  • Türkçe Anlamı: Sırrı ifşa etmek, bir sırrı açıklamak.
  1. Kick the bucket
  • Türkçe Anlamı: Ölmek, hayata veda etmek.
  1. Hit the jackpot
  • Türkçe Anlamı: Büyük bir başarı elde etmek, büyük bir ödül kazanmak.
  1. Spick and span
  • Türkçe Anlamı: Çok temiz, pırıl pırıl.
  1. Hold your horses
  • Türkçe Anlamı: Sakin ol, sabret.
  1. Burn bridges
  • Türkçe Anlamı: Geri dönülemez şekilde bir ilişkiyi bozmak.
  1. It’s raining cats and dogs
  • Türkçe Anlamı: Bardaktan boşalırcasına yağmur yağmak.
  1. Throw in the towel
  • Türkçe Anlamı: Pes etmek, vazgeçmek.
  1. A piece of the pie
  • Türkçe Anlamı: Pay almak, bir kazançtan pay kapmak.

İngilizce Deyimlerin Özellikleri

İngilizce deyimler, dilin zenginliğini artıran ve sıkça kullanılan ifadelerdir. Bu deyimler genellikle belirli bir anlamı ifade eder ve kültürel bağlamda kökenleri vardır. İşte İngilizce deyimlerin özelliklerini belirten özgün cümleler:

  • Kültürel Bağlam: İngilizce deyimler, genellikle belirli bir kültürün ifadesi olarak ortaya çıkar. Örneğin, “raining cats and dogs” ifadesi, güçlü bir yağmur yağdığını ifade eder ve bu deyim İngiliz kültürüne aittir.
  • Günlük Konuşma: İngilizce deyimler, günlük konuşmalarda sıkça kullanılır ve dilin renkli ve etkili bir şekilde kullanılmasına katkıda bulunur. Örneğin, “hit the hay” ifadesi, yatmaya gitmek anlamına gelir.
  • Majör ve Minör Anlamlar: Birçok İngilizce deyim, yalnızca bir anlam ifade etmez; aynı zamanda majör ve minör anlamlar içerebilir. Örneğin, “burning the midnight oil” ifadesi, uzun saatler boyunca çalışmayı ifade eder, ancak aynı zamanda çaba sarf etmek anlamına da gelebilir.
  • Tarihsel Kökenler: İngilizce deyimlerin birçoğu tarihsel olaylara veya kültürel geçmişe dayanır. Bu deyimler, geçmişteki bir durumu veya olayı anlamak için kullanılır. Örneğin, “bury the hatchet” ifadesi, anlaşmazlıkları sona erdirmeyi simgeler ve tarihsel olarak barış yapma ritüellerine dayanır.
  • Evrensel Kullanım: Bazı İngilizce deyimler, kültürler arası benzer anlamlar taşıdıkları için evrensel olarak kabul edilir. Örneğin, “actions speak louder than words” ifadesi, eylemlerin sözlere göre daha etkili olduğunu anlatan evrensel bir deyimdir.
  • İroni ve Mecaz: İngilizce deyimler genellikle ironi ve mecaz kullanım içerir. Bu ifadelerin tam anlamı, kelime kelime çevirildiğinde ortaya çıkmaz ve bu nedenle genellikle anlamı anlamak için biraz düşünce gerektirir. Örneğin, “raining cats and dogs” ifadesi, aslında kedi ve köpeklerin yağmurda düşmediği anlamına gelmez; sadece şiddetli yağmur anlamına gelir.

İngilizce deyimler, dilin esnekliğini ve zenginliğini artıran önemli öğelerdir ve kullanıcılarına ifadelerini renklendirmede yardımcı olurlar.

Bildiğiniz üzere, Türkçede birçok atasözü ve deyim mevcuttur. Çok değişik ve derin anlamları olan bu cümleler sadece Türkçeye özgü değil, aynı zamanda bu deyimlerin benzerleri diğer dillerde de mevcuttur. Peki hiç düşündünüz mü İngilizce deyimler ve atasözleri nasıldır?

İngilizce Deyimler, Atasözleri ve Anlamları

Bu makalede size en çok kullanılan İngilizce deyimler ve atasözlerinden bazı örnekler sunacağız.

  • You can’t judge a book by its cover. (Bir kitabı kapağına göre yargılayamazsın.)
  • Good things come to those who wait. (İyi şeyler onu bekleyenlere gelirler.)
  • If you want something done right, you have to do it yourself. (Eğer bir şeyin doğru yapılmasını istiyorsan, onu kendin yapmak zorundasın.)
  • You can lead a horse to water, but you can’t make him drink. (Bir atın suya gitmesine önderlik edebilirsin, ama ona su içiremezsin.)
  • A chain is only as strong as its weakest link. (Bir zincir, ancak onun en zayıf halkası kadar güçlüdür.)
  • One man’s trash is another man’s treasure. (Bir erkeğin çöpü başka bir erkeğin hazinesidir.)
  • If you can’t beat ’em, join ’em. (Eğer onları yenemezsen, onlara katıl.)
  • All good things must come to an end. (Bütün güzel şeylerin bir son vardır.)
  • Don’t bite the hand that feeds you. (Seni besleyen eli ısırma.)
  • Easy come, easy go. (Kolay gelen, kolay gider.)
  • Practice makes perfect. (Pratikler mükemmel yapar.)

Gördüğünüz gibi, Türkçeye çok benzer atasözleri vardır. Bazı Türkçe Atasözlerininde İngilizce Karşılıkları olmasına rağmen genelde tam olarak aynı anlam karşılığını bulmadığı zamanlar daha yoğundur. Deyim ve Atasözlerimize örneklerimizle devam edelim.

İngilizce Deyimler, Atasözleri ve Anlamları Örnekleri

  • If it ain’t broke, don’t fix it. (Eğer kırık değilse, düzeltme.)
  • You can’t always get what you want. (Her zaman istediğini alamazsın.)
  • Never look a gift horse in the mouth. (Hediye bir atın ağzına asla bakma.)
  • A picture is worth a thousand words. (Bir resim binlerce kelimeden değerlidir.)
  • Keep your friends close and your enemies closer. (Arkadaşlarını yakın, düşmanlarını daha yakın tut.)
  • A watched pot never boils. (İzlenilen kap asla kaynamaz.)
  • You can’t make an omelet without breaking a few eggs. (Bir kaç yumurta kırmadan bir omlet yapamazsın.)
  • There’s no such thing as a free lunch. (Ücretsiz öğle yemeği diye bir şey yoktur.)
  • Fortune favors the bold. (Şans cesurlara iyilik yapar.)
  • The squeaky wheel gets the grease. (Gıcırdayan tekerlek yağlanır.)
  • When in Rome, do as the Romans. (Roma’dayken Romalıların yaptığı gibi yap.)
  • The pen is mightier than the sword. (Kalem kılıçtan daha keskindir.)
  • Two wrongs don’t make a right. (İki yanlış bir doğru yapmaz.)
  • The grass is always greener on the other side of the fence. (Çitin diğer tarafındaki çim her zaman daha yeşildir.)

İlginizi çekebilir: İngilizce Diyaloglar 2 Kişilik Uzun

İngilizce Deyimler ve Türkçe ve Anlamları

İngilizce Deyim Türkçe Anlamı
A piece of cake Çocuk oyuncağı
Break the ice Aradaki buzları eritmek
Hit the hay Uyumak
Burn the midnight oil Gece yarılarına kadar çalışmak
Kick the bucket Hayata veda etmek
Bite the bullet Zor bir durumla yüzleşmek
Cost an arm and a leg Çok pahalıya mal olmak
Cry over spilled milk Boşuna üzülmek
Kill two birds with one stone Bir taşla iki kuş vurmak
Throw in the towel Pes etmek
Barking up the wrong tree Yanlış izlenimde olmak
The ball is in your court Şimdi sıra sende
Burn bridges Geçmişi arkada bırakmak
Hit the nail on the head Tam isabet
Jump on the bandwagon Modaya uymak
Let the cat out of the bag Sırrı ifşa etmek
It’s raining cats and dogs Bardaktan boşalırcasına yağmur yağıyor
Spill the beans Sırrı açıklamak
Burn the midnight oil Gece geç saatlere kadar çalışmak
Don’t cry over spilled milk Olmuş bitmiş şeylere üzülme

En Çok Kullanılan İngilizce Deyimler ve Atasözleri

  1. Kill two birds with one stone
    • İki kuşu bir taşla vurmak
  2. Piece of cake
    • Çocuk oyuncağı, kolaylıkla yapılabilir
  3. Break a leg
    • Şans dileği, umarım başarılı olursun
  4. Cost an arm and a leg
    • Pahalıya mal olmak
  5. Bite the bullet
    • Zor bir durumla başa çıkmak, dayanmak
  6. Hit the nail on the head
    • Tam isabet, doğruyu söylemek
  7. Burn the midnight oil
    • Gece geç saatlere kadar çalışmak
  8. Once in a blue moon
    • Çok nadir, nadiren
  9. The ball is in your court
    • Sıra sende, senin kontrolünde
  10. Actions speak louder than words
    • Davranışlar sözlerden daha çok şey anlatır

Günlük Hayatta Kullanılan İngilizce Deyimler ve Anlamları

Günlük hayatta sıkça kullanılan İngilizce deyimler ve Türkçe anlamları:

  1. Break a leg
    • Türkçe Anlamı: Şans dileyen bir ifade, başarılarını dile getirir.
  2. Hit the hay
    • Türkçe Anlamı: Uyumak, yatağa gitmek.
  3. Cost an arm and a leg
    • Türkçe Anlamı: Çok pahalı olmak, bir servet tutmak.
  4. Bite the bullet
    • Türkçe Anlamı: Zor bir durumu cesurca kabul etmek ya da karşılamak.
  5. Burn the midnight oil
    • Türkçe Anlamı: Gece geç saatlere kadar çalışmak, gecelemek.
  6. Jump on the bandwagon
    • Türkçe Anlamı: Popüler olan bir şeye katılmak, trendi takip etmek.
  7. Hit the nail on the head
    • Türkçe Anlamı: Doğruyu söylemek, tam yerine vurmak.
  8. Break the ice
    • Türkçe Anlamı: İlk sohbeti başlatmak, ortamı yumuşatmak.
  9. The ball is in your court
    • Türkçe Anlamı: Sıra sende, karar senin elinde.
  10. Spill the beans
  • Türkçe Anlamı: Sırları açığa vurmak, her şeyi anlatmak.
  1. Piece of cake
  • Türkçe Anlamı: Çok kolay, zor olmayan bir şey.
  1. Let the cat out of the bag
  • Türkçe Anlamı: Sırrı ifşa etmek, bir sırrı açıklamak.
  1. Kick the bucket
  • Türkçe Anlamı: Ölmek, hayata veda etmek.
  1. Hit the jackpot
  • Türkçe Anlamı: Büyük bir başarı elde etmek, büyük bir ödül kazanmak.
  1. Spick and span
  • Türkçe Anlamı: Çok temiz, pırıl pırıl.
  1. Hold your horses
  • Türkçe Anlamı: Sakin ol, sabret.
  1. Burn bridges
  • Türkçe Anlamı: Geri dönülemez şekilde bir ilişkiyi bozmak.
  1. It’s raining cats and dogs
  • Türkçe Anlamı: Bardaktan boşalırcasına yağmur yağmak.
  1. Throw in the towel
  • Türkçe Anlamı: Pes etmek, vazgeçmek.
  1. A piece of the pie
  • Türkçe Anlamı: Pay almak, bir kazançtan pay kapmak.

İngilizce Deyimlerin Özellikleri

İngilizce deyimler, dilin zenginliğini artıran ve sıkça kullanılan ifadelerdir. Bu deyimler genellikle belirli bir anlamı ifade eder ve kültürel bağlamda kökenleri vardır. İşte İngilizce deyimlerin özelliklerini belirten özgün cümleler:

  • Kültürel Bağlam: İngilizce deyimler, genellikle belirli bir kültürün ifadesi olarak ortaya çıkar. Örneğin, “raining cats and dogs” ifadesi, güçlü bir yağmur yağdığını ifade eder ve bu deyim İngiliz kültürüne aittir.
  • Günlük Konuşma: İngilizce deyimler, günlük konuşmalarda sıkça kullanılır ve dilin renkli ve etkili bir şekilde kullanılmasına katkıda bulunur. Örneğin, “hit the hay” ifadesi, yatmaya gitmek anlamına gelir.
  • Majör ve Minör Anlamlar: Birçok İngilizce deyim, yalnızca bir anlam ifade etmez; aynı zamanda majör ve minör anlamlar içerebilir. Örneğin, “burning the midnight oil” ifadesi, uzun saatler boyunca çalışmayı ifade eder, ancak aynı zamanda çaba sarf etmek anlamına da gelebilir.
  • Tarihsel Kökenler: İngilizce deyimlerin birçoğu tarihsel olaylara veya kültürel geçmişe dayanır. Bu deyimler, geçmişteki bir durumu veya olayı anlamak için kullanılır. Örneğin, “bury the hatchet” ifadesi, anlaşmazlıkları sona erdirmeyi simgeler ve tarihsel olarak barış yapma ritüellerine dayanır.
  • Evrensel Kullanım: Bazı İngilizce deyimler, kültürler arası benzer anlamlar taşıdıkları için evrensel olarak kabul edilir. Örneğin, “actions speak louder than words” ifadesi, eylemlerin sözlere göre daha etkili olduğunu anlatan evrensel bir deyimdir.
  • İroni ve Mecaz: İngilizce deyimler genellikle ironi ve mecaz kullanım içerir. Bu ifadelerin tam anlamı, kelime kelime çevirildiğinde ortaya çıkmaz ve bu nedenle genellikle anlamı anlamak için biraz düşünce gerektirir. Örneğin, “raining cats and dogs” ifadesi, aslında kedi ve köpeklerin yağmurda düşmediği anlamına gelmez; sadece şiddetli yağmur anlamına gelir.

İngilizce deyimler, dilin esnekliğini ve zenginliğini artıran önemli öğelerdir ve kullanıcılarına ifadelerini renklendirmede yardımcı olurlar.

İngilizce Deyimler

İngilizce Deyim Anlamı Kullanım Zamanı
Break the ice Bir ortamdaki gerginliği azaltmak Yeni insanlarla tanışırken, topluluk önünde konuşma yaparken
Bite the bullet Zor bir durumu cesurca kabul etmek Zor bir karar alırken, zorlu bir görevle karşılaşırken
Hit the nail on the head Doğru noktayı bulmak Bir sorunu çözerken, bir konuda doğru analiz yaparken
Cost an arm and a leg Çok pahalı olmak Bir şeyin çok yüksek maliyetle satılması durumunda
Burn the midnight oil Gece geç saatlere kadar çalışmak Bir proje üzerinde yoğun bir şekilde çalışırken
Catch someone’s eye Birinin dikkatini çekmek Bir etkinlikte, toplantıda ya da görüşmede
Jump on the bandwagon Popüler bir trende katılmak Yeni bir akıma veya moda trendine dahil olurken
Cut to the chase Konuyu hemen anlatmak Gereksiz detaylardan kaçınarak ana konuya geçmek istediğinizde
Hit the hay Uyumak Yatma zamanı geldiğinde
Let the cat out of the bag Sırrı açığa vurmak Bir sırrı involuntarily ifşa ettiğinizde
Spill the beans Sırları açıklamak Birinin sırlarını başkalarına anlatmak
Burn bridges Geri dönülmez bir şekilde ilişkileri koparmak Bir iş yerinden ayrılırken kötü bir izlenim bırakmak
Kick the bucket Ölmek Eufemistik bir ifadeyle birinin öldüğünü ifade etmek
Hit the jackpot Büyük bir başarı elde etmek Beklenmedik bir şekilde büyük bir ödül kazanmak
Cutting corners Kaliteden ödün vererek zaman veya maliyet tasarrufu yapmak Bir proje üzerinde çalışırken aceleyle kaliteyi düşürmek
Under the weather Hasta olmak Hastalık veya rahatsızlık durumunda
Burn the midnight oil Gece geç saatlere kadar çalışmak Bir proje üzerinde yoğun bir şekilde çalışırken
Cost an arm and a leg Çok pahalı olmak Bir şeyin çok yüksek maliyetle satılması durumunda
Kick the bucket Ölmek Eufemistik bir ifadeyle birinin öldüğünü ifade etmek
Cutting corners Kaliteden ödün vererek zaman veya maliyet tasarrufu yapmak Bir proje üzerinde çalışırken aceleyle kaliteyi düşürmek
User Avatar

Çağrı Dil Kursu

Çağrı Dil Okulu; yabancı dil öğretiminde yurtiçi ve yurtdışı tecrübelerine sahip E. Diplomat ve Eğitimci Mustafa GÜRLEYİK öncülüğünde kurulmuştur. Yabancı Dil Kursu arayanlar için Çağrı Dil Okulu, geniş kurs yelpazesi, uygun fiyatları ve profesyonel dil öğretmenleri ile en iyi seçeneklerden biridir.

Düşüncelerini Paylaş

Hemen Ara